İstanbul'a Mühür Vuran Mimarlar


İSTANBUL ile ilgili görsel sonucu


MİMAR SİNAN (1489 - 1588)

Osmanlı devletinin baş mimarı olarak tanınan Mimar Sinan, eserleriyle tüm dünya tarafından tanınan usta bir mimar ve mühendistir.




Acemi Oğlanlar Ocağı 



İstanbul, Osmanlı Devleti (1512- ) 


Mimar Sinan (gerçek adı Joseph) 15 Nisan 1489 yılında Kayseri’nin Ağırnas (Agrianos) köyünde dünyaya gelmiştir. Sinan, Ermeni ve Rum kökenli bir aileden gelmektedir. Dönemin devşirme sistemiyle birlikte bir Türk ailenin yanına verilmiştir. Hatta Sinan babası olarak kabul ettiği kişiden “Abdülmennan” olarak bahsetmiştir. Sinan’ın Yeniçeri Ocağı’na katılabilmesi için bir askeri eğitim alması gerekmiştir. Bu nedenle 1512 yılında İstabul’a gelmiş Acemi Oğlanlar Ocağı’nda askeri eğitim almıştır. 


Enderun Mektebi 


Topkapı Sarayı, İstanbul (1512 - ) 


Sinan (Joseph), askeri eğitim aldığı sıralarda Topkapı Sarayı'ndaki Enderun Mektebi'ne yardımcı okul niteliğinde eğitim alması için gönderilmiştir. Yeniçeri askerlerinin yetiştirilmesi askerlerinin kapasitesine göre farklılık göstermiştir. Sinan'ın da bilgi ve zeka seviyesi fark yarattığından Enderun Mektebi'ne gösterilmiştir. 


İbrahim Paşa Okulu 



Enderun Mektebi'nden sonra Sinan (Joseph) Pargalı İbrahim Paşa'nın okulunda başta marangozluk ve matematik eğitimleri almış olsa da daha sonra entelektüel mimari eğitimler almıştır. Onun Joseph ismi de bu okulda Sinan olarak değiştirilmiştir. 



ÇALIŞTIĞI KURUM, YER, TARİH 

Yeniçeri 


Yeniçeri Ocağı, Osmanlı Devleti (1511 - 1522) 
Mimar Sinan, eğitimlerini aldıktan sonra altı yıl boyunca, Yeniçeri subayı (eğitimli acemi oğlan) olarak görev yapmıştır. I.Selim’in askeri seferlerine katılmıştır. İki yıl sonra yeni padişah olan Kanuni Sultan Süleyman’ın altında 1521’de Belgrad’ın fethinde bulunmuştur. 1522'de Rodos seferlerine katıldıktan sonra subaylığa terfi etmiştir. 


Subay 


Yeniçeri Ocağı, Osmanlı Devleti (1522 - 1526) 
Sinan, subay olarak görev yaptığı dönemde de Mohaç Meydan Muharebesi'ne katılmıştır. Buradaki görevinde de üstün başarı sağlamış ve terfi ettirilmiştir. 


Baş Teknisyen 


Yeniçeri Ocağı, Osmanlı Devleti (1526 - 1535) 
Sinan'ın baş teknisyen olduktan sonraki görevleri ise şunlar olmuştur; 1529'da Viyana, 1529-1532 arasında Alman, 1532-1535 arasında da Irak, Bağdat ve Tebriz seferleridir. Sinan son seferi sırasında Van Gölü'nün üstünden geçecek üç geminin yapımını başarıyla tamamlaması üzerine kendisi Haseki unvanına getirilmiştir. 


Haseki (Yeniçeri Ağası) 



Yeniçeri Ocağı, Osmanlı Devleti (1535 - 1538) 
Sinan, bu unvanıyla birlikte 1537 Korfu, Pulya, 1538 Moldavya ve Karaboğdan seferlerine katılmıştır. Karaboğdan seferi sırasında ise kendisini baş mimar yapacak olan projeyi gerçekleştirmiştir. Bu proje; Prut Nehri'nin üzerine bir köprü yapma projesidir. Bölgenin bataklık olmasından dolayı bu zorlu görev Sinan'a verilmiştir. Mimar Sinan ise bu hikayeyi şu şekilde ifade etmiştir; "Hemen adı geçen suyun üstüne güzel bir köprünün yapımına başladım. 10 günde yüksek bir köprü yaptım. İslam ordusu ile bütün canlıların şahı , sevinçle geçtiler." Sinan, bu projesinden sonra alanındaki en yüksek rütbe olan "Baş Mimar"lığa yükselmiştir. 


Baş Mimar


Osmanlı Devleti (1538 - 1588) 
1538 yılında Osmanlı Devleti’nin baş mimarı seçilen Sinan, I. Süleyman, II. Selim ve III. Murat olmak üzere üç padişah döneminde ve vefatına kadar bu görevini sürdürmüştür. Sinan, bu görevinde İmparatorluğu temsilen mimarlık başyapıtlarının tasarlanıp inşa edilmesinde önemli rol oynamıştır. Sinan’ın bu yapıtları sadece o dönemi etkisi altında bırakmamış günümüze kadar şaheserliğini korumaya devam etmiştir. Onun bırakmış olduğu eserleri dünyanın her yerinden gelen insanları oldukça etkilemiştir. İstanbul şehrinin imajına damgasını vurmuş ve eşi görülmemiş mimari eserler üretmiştir. Sinan, 50 yıl boyunca görev yaptığı bu mevkide 17 Temmuz 1588 yılında hayata veda etmiştir. 



Çalışma Adı
Tarih 


CAMİLER 



Süleymaniye Camii İstanbul, 

Şehzade Mehmet Camii İstanbul-Fatih, 

Ayasofya Camii-İstanbul-Sultanahmet, 

Mihrimah Sultan Camii - Edirnekapı, 

Mihrimah Sultan Câmii – Üsküdar’da, iskelede, 

Selimiye Camii- Edirne Merkez’de, 

Sokullu Mehmed Paşa Camii-İstanbul-(Azapkapı), 

Atik Valide Camii-İstanbul Üsküdar, 

Mustafa Paşa Camii-İstanbul-Eyüp, 

Güzelce Kasımpaşa Camii-İstanbul, 

Bali Paşa Camii-İstanbul- Kasımpaşa, 

Kılıç Ali Paşa Camii-İstanbul-(Tophane’de), 

Rüstem Paşa Camii Tekirdağ, 

Sinan Paşa Camii-İstanbul-Beşiktaş, 

Haseki Camii, 

Rüstem Paşa Câmii (Tahtakale’de), 

Sokullu Mehmet Paşa Câmii (Kadırga Limanında), 

Sokullu Mehmet Paşa Câmii (Büyükçekmece) 

Odabaşı Câmii (Yenikapı yakınında), 

Hamâmî Hâtun Câmii (Sulumanastır’da), 

Ferruh Kethüdâ Câmii (Balat Kapısı içinde), 

Kara Camii – Sofya 

Kazasker İvaz Efendi Camii (İstanbul’da) 

Kılıç Ali Paşa Camii (Tophane’de), 

Ahî Çelebi Câmii (İzmir İskelesi yakınında), 

Ebü’l-Fazl Câmii (Tophâne üstünde), 

Sinan Paşa Camii (Beşiktaş’ta), 

Eski Vâlide Câmii (Üsküdar’da), 

Ferhad Paşa Câmii (Çatalca’da), 

Drağman Yunus Camii (İstanbul’da) 

Gazi Ahmet Paşa Camii (Topkapı’da) 

Hadım İbrahim Paşa Camii (Silivrikapı’da) 

Abdurrahman Paşa Camii (Kastamonu, Tosya’da), 

Behram Paşa Camii (Diyarbakır’da), 

Molla Çelebi Camii (Fındıklı’da), 

Nişancı Paşa Çelebi Câmii (Kiremitlik’te), 

Piyale Paşa Camii, 

Rüstem Paşa Câmii – Tahtakale 

Zâl Mahmûd Paşa Câmii – Eyüp, 

Çavuşbaşı Camii – Sütlüce, 

İskender Paşa Câmii (Kanlıca’da), 

Şehzâde Cihangir Câmii (Tophâne’de), 

Şemsi Paşa Camii (Üsküdar’da), 

Osman Şah Vâlidesi Câmii (Aksaray’da), 

Sultan Bâyezîd Kızı Câmii (Yenibahçe’de), 

Ahmed Paşa Câmii (Topkapı’da), 

Sokullu Mehmed Paşa Câmii (Havsa’da, Edirne), 

Sokullu MehmedPaşa Câmii (Burgaz’da), 

İbrâhim Paşa Câmii (Silivrikapı’da), 

Bâli Paşa Câmii (Hüsrev Paşa Türbesi yakınında, 

Hacı Evhad Câmii (Yedikule yakınında), 

Kazasker Abdurrahmân Çelebi Câmii (Molla Gürânî’de), 

Mahmûd Ağa Câmii (Ahırkapı yakınında), 

Hoca Hüsrev Câmii (Kocamustafapaşa’da), 

Defterdar Süleymân Çelebi Câmii (Üsküplü Çeşmesi yakınında), 

Yunus Bey Câmii (Balat’ta), 

Hürrem Çavuş Câmii (Yenibahçe yakınında), 

Sinan Ağa Câmii (Kâdı Çeşmesi yakınında), 

Süleymân Subaşı Câmii (Unkapanı’nda), 

Kasım Paşa Câmii (Tersâne yakınında), 

Muhiddin Çelebi Câmii (Tophâne’de), 

Molla Çelebi Câmii (Tophâne Beşiktaş arasında), 

Çoban Mustafa Paşa Câmii (Gebze’de), 

Pertev Paşa Câmii (İzmit’te), 

Rüstem Paşa Câmii (Sapanca’da), 

Rüstem Paşa Câmii (Samanlı’da), 

Rüstem Paşa Câmii (Bolvadin’de), 

Rüstem Paşa Câmii (Rodoscuk’ta), 

Mustafa Paşa Câmii (Bolu’da), 

Ferhad Paşa Câmii (Bolu’da), 

Mehmed Bey Câmii (İzmit’te), 

Osman Paşa Câmii (Kayseri’de), 

Hacı Paşa Câmii (Kayseri’de), 

Cenâbî Ahmed Paşa Câmii (Ankara’da), 

Lala Mustafa Paşa Câmii (Erzurum’da), 

Sultan Alâeddin Selçûkî Câmii’nin (Çorum’da) yenilenmesi, 

Abdüsselâm Câmii’nin (İzmit’te)yenilenmesi, 

Kiliseden dönme Eski Câmi’nin (İznik’te) Sultan Süleyman tarafından yeniden yaptırılması, 

Hüsreviye (Hüsrev Paşa)Câmii (Haleb’de), 

Sultan Murâd Câmii (Manisa’da), 

Orhan Câmii’nin (Kütahya’da)yenilenmesi, 

Kâbe-i şerîf’in kubbelerinin tâmiri, 

Hüseyin Paşa Câmii (Kütahya’da), 

Sultan Selim Câmii (Karapınar’da), 

Sultan Süleymân Câmii (Şam, Gök Meydanda), 

Taşlık Câmii (Mahmûd Paşa için, Edirne’de), 

Defterdar Mustafa Çelebi Câmii (Edirne’de), 

Haseki Sultan Câmii (Edirne, Mustafa Paşa Köprüsü başında), 

Cedid Ali Paşa Câmii (Babaeski’de), 

Semiz Ali Paşa Câmii (Ereğli’de), 

Bosnalı MehmedPaşa Câmii (Sofya’da), 

Sofu Mehmed Paşa Câmii (Hersek’te), 

Maktul Mustafa Paşa Câmii (Budin’de), 

Firdevs Bey Câmii (Isparta’da), 

Memi Kethudâ Câmii (Ulaşlı’da), 

Tatar Han Câmii (Kırım, Gözleve’de), 

Vezir Osman Paşa Câmii (Tırhala’da), 

Rüstem Kethüdâsı Mehmed Bey Câmii (Tırhala’da), 

Mesih Mehmed Paşa Câmii (Yenibahçe’de). 


MEDRESELER 




Rüstem Paşa Medresesi-İstanbul-Fatih, 

Semiz Ali Paşa Medresesi-İstanbul-Fatih, 

Sultan Süleymân Medresesi (Mekke’de), 

Süleymâniye Medreseleri (İstanbul’da), 

Yavuz Sultan Selim Medresesi (Halıcılar Köşkünde), 

Sultan Selim Medresesi (Edirne’de), 

Sultan Süleymân Medresesi (Çorlu’da), 

Şehzâde Sultan Mehmet Medresesi (İstanbul’da), 

Haseki Sultan Medresesi (Avratpazarı’nda), 

Vâlide Sultan Medresesi (Üsküdar’da), 

Kahriye Medresesi (Sultan Selim yakınında), 

Mihrimah Sultan Medresesi (Üsküdar’da), 

Mihrimah Sultan Medresesi (Edirnekapı’da), 

MehmedPaşa Medresesi (Kadırga’da), 

MehmedPaşa Medresesi (Eyüp’te), 

Osman Şah Vâlidesi Medresesi (Aksaray yakınında), 

Rüstem Paşa Medresesi (İstanbul’da), 

Ali Paşa Medresesi (İstanbul’da), 17i.lşiplş.ml.çmö)AhmedPaşa Medresesi (Topkapı’da), 

Sofu MehmedPaşa Medresesi (İstanbul’da), 

İbrâhim Paşa Medresesi (İstanbul’da), 

Sinân Paşa Medresesi (Beşiktaş’ta), 

İskender Paşa Medresesi (Kanlıca’da), 

Kasım Paşa Medresesi, 

Ali Paşa Medresesi (Babaeski’de), 

Mısırlı Mustafa Paşa Medresesi (Gebze’de), 

Ahmed Paşa Medresesi (İzmit’te), 

İbrâhim Paşa Medresesi (Îsâ Kapısında), 

Şemsi Ahmed Paşa Medresesi (Üsküdar’da), 

Kapı Ağası Mahmûd Ağa Medresesi (Ahırkapı’da), 

Kapıağası Câfer Ağa Medresesi (Soğukkuyu’da), 

Ahmed Ağa Medresesi (Çapa’da), 

Hâmid Efendi Medresesi (Filyokuşu’nda), 

Mâlûl Emir Efendi Medresesi (Karagümrük’te), 

Ümm-i Veled Medresesi (Karagümrük’te), 

Üçbaş Medresesi (Karagümrük’te), 

Kazasker Perviz Efendi Medresesi (Fâtih’te), 

Hâcegizâde Medresesi (Fâtih’te), 

Ağazâde Medresesi (İstanbul’da), 

Yahya Efendi Medresesi (Beşiktaş’ta), 

Defterdar Abdüsselâm Bey Medresesi (Küçükçekmece’de), 

Tûtî Kâdı Medresesi (Fâtih’te), 

Hakîm Mehmed Çelebi Medresesi (Küçükkaraman’da), 

Hüseyin Çelebi Medresesi (Çarşamba’da), 

Şahkulu Medresesi (İstanbul’da), 

Emin Sinân Efendi Medresesi (Küçükpazar’da), 

Yunus Bey Medresesi (Draman’da), 

Karcı Süleyman Bey Medresesi, 

Hâcce Hâtun Medresesi (Üsküdür’da), 

Defterdar Şerifezâde Medresesi (Kâdıçeşmesi’nde), 

Kâdı Hakîm Çelebi Medresesi (Küçükkaraman’da), 

Kirmasti Medresesi, 

Sekban Ali Bey Medresesi (Karagümrük’te), 

Nişancı MehmedBey Medresesi (Altımermer’de), 

Kethüdâ Hüseyin Çelebi Medresesi (SultanSelim’de), 

Gülfem Hâtun Medresesi (Üsküdar’da), 

Hüsrev Kethüdâ Medresesi (Ankara’da), 

Mehmed Ağa Medresesi (Çatalçeşme’de). 


KÜLLİYELER 




Süleymaniye Külliyesi-İstanbul-Fatih, 

Haseki Külliyesi, 

Sokollu Mehmed Paşa Külliyesi. 


DARÜLKURRALAR 




Atik Valide Sultan Darülkurrası-İstanbul-Üsküdar, 

Sokollu Mehmet Paşa Darülkurrası-İstanbul-Eyüp, 

Sultan Süleyman – Süleymaniye Darülkurrası-İstanbul-Fatih, 

Sultan Süleyman Han Dârülkurrâası (İstanbul’da), 

Vâlide Sultan Dârülkurrâsı (Üsküdar’da), 

Hüsrev Kethüdâ Dârülkurrâsı (İstanbul’da), 

Mehmed Paşa Dârülkurrâsı (Eyüp’te), 

Müftü Sa’di Çelebi Dârülkurrâsı (Küçükkaraman’da), 

Sokullu Mehmet Paşa Dârülkurrâsı (Eyüp’te), 

Kâdızâde Efendi Dârülkurrâsı (Fâtih’te). 


HASTAHANELER 




Sultan Süleyman-Süleymaniye Darüşşifası-İstanbul-Fatih, 

Haseki Sultan Dârüşşifâsı (Haseki’de), 

Vâlide Sultan Dârüşşifâsı (Üsküdar’da). 


TÜRBELER 




Şehzade Mehmet Türbesi-İstanbul-Fatih, 

Kanuni Sultan Süleyman Türbesi-İstanbul-Fatih, 

Arap AhmedPaşa Türbesi (Fındıklı’da), 

Yahya Efendi Türbesi (Beşiktaş’ta), 

Barbaros Hayreddin Paşa Türbesi (Beşiktaş’ta), 

Arap AhmedPaşa Türbesi (Fındıklı’da), 

Sultan Süleymân Türbesi (Süleymaniye’de), 

Şehzâde Sultan MehmedTürbesi (Şehzâdebaşı’nda), 

SultanSelim Türbesi (Ayasofya civârında), 

Hüsrev Paşa Türbesi (Yenibahçe’de), 

ŞehzâdelerTürbesi (Ayasofya’da), 

Vezir-i âzam RüstemPaşa Türbesi (Şehzâde Türbesi yakınında), 

Ahmed Paşa Türbesi (Eyüp’te), 

MehmedPaşa Türbesi (Topkapı’da), 

Çocukları için inşâ ettiği türbe, 

Siyavuş Paşa Türbesi (Eyüp’te), 

Siyavuş Paşanın çocukları için yapılan türbe (Eyüp’te), 

Zâl Mahmûd Paşa Türbesi (Eyüp’te), 

Şemsi Ahmed Paşa Türbesi (Üsküdar’da), 

Kılıç Ali Paşa Türbesi (Tophâne’de), 

Pertev Paşa Türbesi (Eyüp’te), 

Şâh-ı Hûban Türbesi (Üsküdar’da, 

Haseki Hürrem Sultan Türbesi (Süleymaniye’de). 


HAMAMLAR 




Atik Valide Sultan Hamamı-İstanbul-Üsküdar, 

Kılıç Ali Paşa Hamamı-İstanbul-Beyoğlu, Tophane, 

Hürrem Sultan Hamamı-İstanbul Sultanahmet, 

Hürrem Sultan Hamamı-Mihrimah Sultan Hamamı Edirnekapı, 

Haseki Sultan Hamamı (Bahçekapı’da), 

SultanSüleymân Hamamı (İstanbul’da), 

Süleymaniye Hamamı (Süleymaniyede), 

Üç Kapılı Hamam (Topkapısarayında), 

Üç Kapılı Hamam (Üsküdar Sarayında), 

Haseki Sultan Hamamı (Yahudiler içinde), 

Vâlide SultanHamamı (Karapınar’da), 

Vâlide SultanHamamı (Cibâli Kapısında), 

Mihrimah SultanHamamı (Edirnekapı’da), 

Lütfi Paşa Hamamı (Yenibahçe’de), 

MehmedPaşa Hamamı (Galata’da), 

MehmedPaşa Hamamı (Edirne’de), 

Kocamustafapaşa Hamamı (Yenibahçe’de), 

İbrâhim Paşa Hamamı (Silivrikapı’da), 

Kapıağası Yâkub Ağa Hamamı (Sulumanastır’da), 

Sinân Paşa Hamamı (Beşiktaş’ta), 

Molla Çelebi Hamamı (Fındıklı’da), 

Kaptan Ali Paşa Hamamı (Tophâne’de), 

Kaptan Ali Paşa Hamamı (Fenerkapı’da), 

Müfti Ebüssü’ûd Efendi Hamamı (Mâcuncu Çarşısında), 

Mîrmirân Kasımpaşa Hamamı (Hafsa’da), 

Merkez Efendi Hamamı (Yenikapı dışında), 

Nişancı Paşa Hamamı (Eyüp’te), 

Hüsrev Kethüdâ Hamamı (Ortaköy’de), 

Hüsrev Kethüdâ Hamamı (İzmit’te), 

Hamam (Çatalca’da), 

RüstemPaşa Hamamı (Sapanca’da), 

Hüseyin Bey Hamamı (Kayseri’de), 

Sarı Kürz Hamamı (İstanbul’da), 

Hayreddin Paşa Hamamı (Zeyrek’te), 

Hayreddin Paşa Hamamı (Karagümrük’te), 

Yâkub Ağa Hamamı (Tophâne’de), 

Haydar Paşa Hamamı (Zeyrek’te), 

İskender Paşa Hamamı, 

Odabaşı Behruzağa Hamamı (Şehremini’de), 

Kethüdâ Kadın Hamamı (Akbaba’da), 

Beykoz Hamamı, 

Emir Buhârî Hamamı (Edirnekapı dışında), 

Hamam (Eyüp’te), 

Dere Hamamı (Eyüp’te), 

Sâlih Paşazâde Hamamı (Yeniköy’de), 

Sultan Süleymân Hamamı (Mekke’de), 

HayreddinPaşa Hamamı (Tophâne’de), 

Hayreddin Paşa Hamamı (Kemeraltı’nda), 

Rüstem Paşa Hamamı (Cibâli’de), 

Vâlide SultanHamamı (Üsküdar’da), 

Sultan Hamamı (Manisa’da). 


İMARETLER 




SultanSüleymân İmâreti (Süleymaniye’de), 

Haseki Sultan İmâreti (Mekke’de), 

Haseki Sultan İmâreti (Medîne’de), 

SultanSüleymân İmâreti (Süleymaniye’de), 

Haseki Sultan İmâreti (Mekke’de), 

Haseki Sultan İmâreti (Medîne’de), 

Mustafa Paşa Köprüsü başında bir imâret (Edirne’de), 

SultanSelim İmâreti (Karapınar’da), 

SultanSüleymân İmâreti (Şam’da), 

Şehzâde Sultan Mehmed İmâreti (İstanbul’da), 

SultanSüleymân İmâreti (Çorlu’da), 

Vâlide Sultan İmâreti (Üsküdar’da), 

Mihrimah Sultan İmâreti (Üsküdar’da), 

Sultan Murâd İmâreti (Manisa’da), 

Rüstem Paşa İmâreti (Rodoscuk’ta), 

Rüstem Paşa İmâreti (Sapanca’da), 

MehmedPaşa İmâreti (Burgaz’da), 

MehmedPaşa İmâreti (Hafsa’da), 

Mustafa Paşa İmâreti (Gebze’de), 

MehmedPaşa İmâreti (Bosna’da). 


SU YOLLARI KEMERLERİ 




Bend Kemeri (Kağıthâne’de), 

Uzun Kemer (Kemerburgaz’da), 

Mağlova Kemeri(Kemerburgaz’da), 

Gözlüce Kemer (Cebeciköy’de), 

Müderris köyü yakınındaki kemer (Kemerburgaz’da). 

Kırık Kemer. 


KÖPRÜLER 




Büyükçekmece Köprüsü, 

Silivri Köprüsü, 

Mustafa Paşa Köprüsü (Meriç üzerinde), 

Büyükçekmece Köprüsü , 

Silivri Köprüsü, (Sultan Süleyman Köprüsü) 

Mustafa Paşa Köprüsü (Meriç üzerinde), 

Sokullu Mehmed Paşa Köprüsü (Tekirdağ’da), 

Odabaşı Köprüsü (Halkalıpınar’da), 

Kapıağası Köprüsü (Büyükçekmece’de), 

MehmedPaşa Köprüsü (Sinanlı’da), 

Sokullu Mehmet Paşa Köprüsü (Drina Köprüsü), 

Sultan Süleyman Köprüsü (Dilovası’nda). 


KERVANSARAYLAR 




Kervansaray (Sultan Süleymân İmâreti yakınında), 

Kervansaray (Büyükçekmece’de), 

RüstemPaşa Kervansarayı (Rodosçuk’ta), 

KebecilerKervansarayı (Bitpazarı’nda). 


SARAYLAR 




Saray-ı atîk tâmiri (Beyazıt’ta), 

Saray-ı cedîd-i hümâyûn tâmiri (Topkapı’da), 

Üsküdar Sarayının tâmiri (Üsküdar’da), 

Galatasarayın eski yerine yeniden inşâsı (Galatasaray’da), 

Saray-ı atîk tâmiri (Beyazıt’ta), 

Saray-ı cedîd-i hümâyûn tâmiri (Topkapı’da), 

Üsküdar Sarayının tâmiri (Üsküdar’da), 

Galatasarayın eski yerine yeniden inşâsı (Galatasaray’da), 

Atmeydanı Sarayının yeniden inşâsı (Atmeydanı’nda), 

İbrahim Paşa Sarayı (At Meydanı), 

Yenikapı Sarayının yeniden inşâsı (Silivrikapı’da), 

Kandilli Sarayının yeniden inşâsı (Kandilli’de), 

Fenerbahçe Sarayının yeniden inşâsı (Fenerbahçe’de), 

İskender Çelebi Bahçesi Sarayının yeniden inşâsı (İstanbul şehir dışında), 

Halkalı Pınar Sarayının yeniden inşâsı (Halkalı’da), 

Rüstem Paşa Sarayı (Kadırga’da), 

MehmedPaşa Sarayı (Kadırga’da), 

Mehmed Paşa Sarayı (Ayasofya yakınında), 

MehmedPaşa Sarayı (Üsküdar’da), 

Rüstem Paşa Sarayı (Üsküdür’da), 

Siyavuş Paşa Sarayı (İstanbul’da), 

Siyavuş Paşa Sarayı (Üsküdar’da), 

Siyavuş Paşa Sarayı (yine Üsküdar’da), 

Ali Paşa Sarayı (İstanbul’da), 

AhmedPaşa Sarayı (Atmeydanı’nda), 

Ferhad Paşa Sarayı (Bâyezîd civârında), 

Pertev Paşa Sarayı (Vefâ Meydanında), 

SinânPaşa Sarayı (Atmeydanı’nda), 

Sofu MehmedPaşa Sarayı (Hocapaşa’da), 

Mahmûd Ağa Sarayı (Yenibahçe’de), 

MehmedPaşa Sarayı (Halkalı yakınında Yergöğ’de), 

Şâh-ı Hûbân Kadın Sarayı (Kasımpaşa Çeşmesi yakınında), 

Pertev Paşa Sarayı (şehrin dışında), 

AhmedPaşa Sarayı (şehrin dışında), 

AhmedPaşa Sarayı (Taşra Çiftlik’te), 

AhmedPaşa Sarayı (Eyüp’te), 

Ali Paşa Sarayı (Eyüp’te), 

MehmedPaşa Sarayı (şehrin dışında, Rüstem Çelebi Çiftliğinde), 

Mehmed Paşa Sarayı (Bosna’da), 

Rüstem Paşa Sarayı (İskender Çelebi Çiftliğinde). 


MAHZENLER 




Buğday mahzeni (Galata Köşesinde), 

Zift Mahzeni (Tersâne-i Âmirede), 

Anbar (sarayda), 

Anbar (Has Bahçe Yalısında), 

Mutbak ve kiler (sarayda), 

Mahzen (Unkapanı’nda), 

İki adet anbar (Cebehâne yakınında), 

Kurşunlu Mahzen (Tophâne’de). 






"Biz hikmetimizi Allah için yaptık ve mükafatını da ahirette bekliyoruz." 




"Herkesin içinde doğru olana eğri bakan bir göz vardır." 




"Selimiye sırlardan bir sırdır, onu ancak arif olan anlar." 











"Câmi bahçesini çevreleyen duvarında bulunan kapıların üzerindeki kemerleri oluşturan taşlarda yer yer çürümeler görüldü. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer aldı. 

Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşa edildiğini öğrenmiştik, fakat taş kemer inşaası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda ustalarla toplantı yaptık. 

Sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıp çakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş yavaş söküp yapım teknikleri ile ilgili notlar alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktık. 

Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık. 

Şişenin içinde dürülmüş beyaz bir kağıt vardı. Şişeyi açıp kağıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafından yazılmıştı. Şunları söylüyordu:

"Bu kemeri oluşturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum." 

Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu'nun neresinden getirttiklerini söyleyerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşaasını anlatıyordu. 

Bu mektup bir insanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insan üstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kağıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarın erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur." 





MİMAR KEMALETTİN


Mimar Kemaleddin (1870-1927) Türkiye mimarlığının tarihinde, çok sayıda yapı üretmiş uygulamacı mimar kimliğini, aynı derecede yoğun bir düşünce adamı kimliğiyle bütünleştiren bir isimdir. Bugüne gelen bir perspektiften bakıldığında, bu nitelikleri taşıyan çok az mimardan biri olduğu söylenebilir. Yaptığı işleri sorgulama, ona daha geniş bir çerçeveden bakarak kendi konumunu belirleme ve bu konumu gerek verdiği ürünlerle, gerekse yazıyla savunma, Osmanlı dönemindeki geleneksel meslek ilişkisinin sahip olmadığı bir özelliktir.


Klasik Osmanlı mimarlığına ait biçimlerin yeni bir bağlamda yorumlandığı ve "Milli Mimari" adı verilen bu üsluba sahip yapılar, Mimar Kemaleddin kuşağı ve öğrencileri tarafından önce İmparatorluğun geniş coğrafyasındaki sayısız kente, sonra da Cumhuriyet'in başkentine taşınmış, özenli tasarım ve uygulamalarıyla bugün de dikkat çeken önemli bir toplam oluşturmuşlardır.






1870-1927)

Osmanlı Devleti’nin sonları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarında eser veren Türk mimarı.

İstanbul Acıbadem’de doğdu. Babası deniz subayı Ali Bey, annesi Sadberk Hanım’dır. Aynı semtte bulunan İbrâhim Ağa Mektebi’nde ilk eğitimine başladı. Babasının görevi dolayısıyla 1880 yılında Girit’e gitti ve 1881’de Suda Tersanesi’ndeki özel okula devam etti. Ertesi yıl ailesiyle birlikte İstanbul’a dönünce Şehzadebaşı’nda yeni açılmış olan Şemsülmaarif’te orta öğrenimini tamamladı. Numûne-i Terakkî’de lise eğitimi gören Kemâleddin, burada matematik hocası Mehmed Nâdir Bey’den etkilenerek mühendis olmaya karar verdi. 1887’de girdiği Hendese-i Mülkiyye Mektebi’ne ikinci sınıftan başladı ve 1891 yılında buradan mezun oldu. Öğrenimi sırasında 21 Mayıs 1888 tarihinde sanayi madalyası alan Kemâleddin Bey, A. Jasmund’un mimari derslerine özel bir önem verdi. Mezuniyetinden sonra bu hocanın yardımcılığına tayin edildi ve dört yıl bu görevini sürdürdü. Bu yıllarda Budapeşte ve Viyana’ya gitti, özel bir mimari büro açarak İstanbul’da birkaç konak ve köşkün inşaatını gerçekleştirdi.

1895 yılında hocası Jasmund’un önerisiyle devlet tarafından mimarlık eğitimi için Almanya’ya gönderildi, iki yıl Berlin’de Charlottenburg Technische Hochschule’de okuyup iki buçuk yıl da devlet mimarlık bürolarında çalışarak meslekî tecrübesini arttırdı. 1889 Nisanında İstanbul’a dönünce Hendese-i Mülkiyye’de göreve başladı ve şehremâneti meclis reisi Halil Bey’in kızı Behiye Hanım’la evlendi. 1901’de Harbiye Nezâreti’nde Ebniye-i Askeriyye mimarlığına tayin edildi. Hendese-i Mülkiyye’deki görevi sırasında Jasmund’un derslerini verdi, Sanâyi-i Nefîse Mektebi’nde ise nazariyyât-ı mi‘mâriyye okuttu. Bu derslerinde millî mimari hakkındaki düşüncelerini öğrencilerine aktararak onların yetişmesini sağladı. 1908 yılında Osmanlı Mimar ve Mühendis Cemiyeti adıyla bir teşekkül kurup mimar ve mühendisleri örgütlemeye çalıştıysa da cemiyet 1912 yılı sonlarında faaliyetini durdurdu ve 1919’da tekrar açıldı.

1909’da II. Abdülhamid’in tahttan indirilmesi üzerine İttihat ve Terakkî Partisi’nin üyesi olan Halil Hammâde Paşa Evkāf-ı Hümâyun Nezâreti’nin başına geçti, buranın başmimarlığına getirilen Kemâleddin Bey de yeni kurulan İnşaat ve Tamirat Müdürlüğü’ne tayin edildi. Bu dönemde bazı külliyelerin yanı sıra birçok cami ve mescidin onarımını gerçekleştirdi. 22 Mart 1910 tarihinde Rusya tarafından kendisine ikinci rütbeden Saint Ilyatislas nişanı verildi. Aynı yılın sonlarında Evkaf Nâzırlığı’na getirilen Ürgüplü Hayri Efendi zamanında Kemâleddin Bey, İnşaat ve Tamirat Hey’et-i Fenniyyesi kadrolarını genişleterek büyük bir mimarlık ve inşaat bürosu olacak şekilde çalışmasını sağladı. Bu kurum millî mimarlık anlayışını uygulayacak olan birçok mimar, mühendis ve yapı ustasının yetişmesine vesile oldu. Evkaf Nezâreti’nin yaptırmayı planladığı vakıf hanları, cami ve mescidlerle mekteplerin projelerini 1910-1911 yılları arasında hazırlayan Kemâleddin Bey’in bu projelerinin ancak bir kısmı gerçekleştirilebilmiştir. Aynı dönemde Sanâyi-i Nefîse Mektebi’ndeki derslerine son verilmekle birlikte Mühendis Mektebi’nde fenn-i mi‘mârî derslerini vermeye başladı.






1919’da işgal yıllarının Evkaf Nâzırı Vasfi Hoca tarafından buradaki görevine son verilince özel bir büro açarak çalışmalarını yürüttü.

1922’de Kudüs müftüsü başkanlığındaki Filistin Meclis-i Âlî-i Şer‘î-i İslâmiyye’den gelen davetle Kudüs’e giden Kemâleddin Bey burada Mescid-i Aksâ ile Kubbetü’s-sahre’nin tamiratını üstlendi. 1923 yılında kısa bir süre için İstanbul’a geldi ve Çamlıca Kız Lisesi öğretmenlerinden Sabiha Hanım ile ikinci evliliğini yaptı. Aynı yılın Temmuz ayında Evkaf Nezâreti’ndeki görevine tekrar tayin edildiyse de Kudüs’teki çalışmalarını bitiremediği için bu göreve başlayamadı. 1925’te Mescid-i Aksâ’nın tamiratında gösterdiği başarıdan dolayı İngiliz Kraliyet Mimarlar Akademisi’ne (RIBA) şeref üyesi olarak seçildi. 1925 Ağustosunda yurda dönerek ekim ayında Ankara’da Evkaf Müdüriyyet-i Umûmiyyesi İnşaat ve Tamirat müdürlüğüne tayin edildi. 1926’da Maarif Vekâleti’nce kurulan Sanâyi-i Nefîse Encümeni başkanlığına getirildi, bu arada aynı yıl Kudüs’e giderek buradaki tamiratları denetledi.

Ankara’da önemli birçok esere imza atan Kemâleddin Bey, 13 Temmuz 1927 tarihinde Ankara Palas’ın şantiyesinde yer alan evinde geçirdiği beyin kanaması sonucu öldü. Cenazesi 16 Temmuz 1927’de İstanbul’a getirilerek ertesi günü Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’nda Nuhkuyusu yakınlarına gömüldü. Mezarının yapımı uzun yıllar hizmet verdiği Vakıflar tarafından ihmal edilmiş, yol açımı sırasında bir ara mezarının kaybolduğu zannedilmiş, fakat daha sonra Fazıl Ayanoğlu tarafından Beyazıt Camii hazîresine taşındığı anlaşılmıştır. Halen burada yer alan kabri taşsız ve kitâbesiz olarak durmaktadır.

Kemâleddin Bey çok sayıda proje üretmiştir (Tekeli - İlkin, s. 243-258). Bunlardan tamamlanmış olan eserleri şunlardır: Rumelihisarı sırtında eski Berlin sefiri Galip Bey için iki köşk (1895’ten önce), Nişantaşı’nda İsmâil Paşa Konağı ve Halil Paşa Konağı, Çamlıca’da Hicaz Valisi Ahmed Râtib Paşa Konağı, Ortaköy Korusu’nda Sultan Reşad Köşkü, Haydarpaşa’da Muhâcirîn Misafirhanesi, Fatih’te Ahmed Cevad Paşa Türbesi (1901) ve Gazi Osman Paşa Türbesi (1901-1902), Filibe’de Gar Binası (1908), Yeşilköy’de Mecidiye Camii (1909), Fatih-Çarşamba’da Fethiye Medresesi (1909-19), Beyoğlu’nda Kamer Hatun Camii (1911), Selânik’te Gar Binası (1911 sonrası, Balkan Savaşı yüzünden temel seviyesinde kalmıştır), Ali Rızâ Paşa Türbesi, Hüsnü Paşa Türbesi, İstanbul-Alemdar’da Vâki Efendi Medresesi (1911 sonrası), İstanbul Şehzadebaşı Talebe Yurdu, Edirne’de İttihat ve Terakkî Kulübü Binası (Halkevi) ve Sıra Çarşılar, Uşak Meslek Okulu, Bandırma Hükümet Konağı, Aydın Evkaf Müdürlüğü, Eyüp’te Sultan Mehmed Reşad Türbesi (1911-12) ve Reşâdiye Mektebi (1911), İstanbul’da 1, 2, 3, 4 ve 5. Vakıf hanları (1911-26), İstanbul’da Vakıf Gurebâ Hastahanesi (1911 sonrası), Bostancı’da Kuloğlu Camii (1911-13), Bebek Camii (1913), Bakırköy-Kartaltepe’de Âmine Hatun Camii (1913-24), Şişli’de Âbide-i Hürriyet, Mahmud Şevket Paşa Türbesi (1913), Edirne’de Karaağaç Gar Binası (1913-14), Bostancı’da İbrâhim Paşa Mekteb-i İbtidâîsi (1913), Beyazıt’ta Medresetü’l-kudât (1913), Göztepe Mekteb-i İbtidâîsi (1915-24), Medine’de Dârülulûm (1915), İstanbul Yavuzselim’de Medresetü’l-mütehassısîn (1915-17), Lâleli’de Harikzedegân apartmanları (1919-22), Ankara’da Ankara Palas (1927) ve yedi adet vakıf evi (1927), Ankara Devlet Demiryolları Genel Müdürlüğü (1927-28), Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü (1927-30), Ankara’da I ve II. Vakıf hanları (1926-30), Ankara Yenişehir’de mektep (Ağustos 1925’ten sonra), Ankara’da Mimar Kemâleddin Okulu (Ağustos 1925’ten sonra), Belvü Palas (Ağustos 1925’ten sonra), Amerikan Sefâreti (Ağustos 1925’ten sonra). Mimar Kemâleddin’in gerçekleştirdiği önemli tamiratlar da İstanbul Yenicami, Sultan Ahmed, Ayasofya ve Fâtih külliyeleriyle 1922-1925 yılları arasında Mescid-i Aksâ ve Kubbetü’s-sahre’nin tamiratıdır.






Kaynak: http://www.islamansiklopedisi.info/dia/ayrmetin.php?idno=250231







2008 yılında çekilen Mimar Kemalettin Bey Filmini izlemek için lütfen BURAYA tıklayınız.




Gaspare Fossati


İsviçre asıllı İtalyan Ressam, Mimar Gaspare Fossati 1809’da Morcote’de doğdu. 1822 – 1827 yılları arasında Milano’da Brera Akademisi’nde mimarlık eğitimi aldı, daha sonra İtalya’da çeşitli arkeolojik kazılara katılarak kazı mimarlığı yaptı. 1833 yılında gittiği Rusya’da St. Petersburg Güzel Sanatlar Akademisi’ne atandı. 1836 yılında Rus Çarı tarafından saray mimarı ünvanı verilen Fossati, 1837 yılında İstanbuldaki Rus Elçiliği binasını inşa etmekle görevlendirildi.


Elçilik binasının Osmanlı ileri gelenleri tarafından çok beğenilmesi üzerine, İstanbulda çok sayıda anıtsal proje siparişi aldı. Bunlar arasında Hollanda Elçiliği binası, Baltalimanı Sahil Sarayı, Sultanahmet’teki Darülfünûn binası ve Mekteb-i Sanayi, Telgrafhane-i Amire, Beyoğlu’nda Nahum Tiyatrosu, Beyazıt’ta Mustafa Reşid Paşa Türbesi sayılabilir.


1847 yılında Sultan Abdülmecid tarafından Ayasofya’nın tamiriyle görevlendirildi. İki yıl boyunca kendisi gibi mimar olan kardeşi Giuseppe ile birlikte Ayasofya’da onarımlar yaptı. Bu çalışmalar sırasında, Ayasofya’nın çok sayıda çizimi de hazırlandı ve bu çizimler Sultan Abdülmecidin desteği ile 1852 yılında Londra’da “Ayasofia Constantinople, As Recently Restored by Order of H.M. The Sultan Abdulmedjid” adıyla litografi albümü olarak basıldı.


1858’de kardeşi ile birlikte ülkesine dönen sanatçı, 1862’de Milano’ya yerleşti ve Duomo Meydanı düzenlemesi, Galleria Vittorio Emanuelle II, Palazzo Marino gibi uygulamalarda jüri üyeliği yaptı.

KAYNAK: https://www.istanbulsanatevi.com/sanatcilar/soyadi-f/fossati-gaspar/gaspare-fossati-1809-1893/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Avrupa Medeniyetinin Mimarı Hanedanlar

Şehir Meydanları 1: İsfahan Nakş-ı Cihan Meydanı

Çin Medeniyetini Kuranlar